CSK Otel Çevresini Keşfedin.
Tekirdağ’a 30 km mesafede yer alan Uçmakdere, yamaç paraşütü için vazgeçilmez bir adrestir. Ganos Dağı’nın Marmara Denizi’ne bakan eteklerine kurulu olan bölge, Rumlardan kalma evleri, denizi, havası, sıcakkanlı insanları ile oldukça tercih edilen bir yerdir. Günümüzde bakir kalmış bir güzellik olarak bilinir. Üç tarafı dağlarla çevrili olan köy, bulunduğu bölge nedeniyle iyice yaklaşılmadıkça görülmüyor. Vadinin içinden denize kadar dar bir düzlük ve düzlüğün bittiği yerde ise dik yamaçlar bulunuyor. Yamaçlar öyle dik ki, köylülerin aşağıya düşmemek için iple kendilerini ağaca bağladıkları biliniyor. Rumlardan kalma ahşap evler, kalem işleriyle süslü dükkanlar, Rumca yazıtlı kurumuş bir çeşme… Köydeki doğal yetişen ve el yapımı olan erişte, ıhlamur, nane, taze sebze ve meyveler tüm bunların hepsini Uçmakdere’de bulabilirsiniz. Köyün yakınlarında yer alan paraşüt alanı ve 250 ve 625 metrelik iki pist, bu alan bölgenin en dikkat çeken yerlerinden biri olmayı başarıyor. Çünkü eşsiz manzarası bu deneyimi güzelleştiriyor.
Yamaç paraşütünün en iyi yapıldığı yerlerden biri olan Uçmakdere, aynı zamanda yörenin en güzel manzaralarına da ev sahipliği yapıyor. Siz yükseklere havalanırken, muhteşem koylarına ve harika manzaralarına tanıklık edeceğinizi söyleyelim. Şehir kargaşasından, trafiğinden ve gürültüsünden uzaklaşıp, kendinizi doğanın içine yani buraya atmalısınız Deniziyle ve doğasıyla bir başka olan bu yer otelimize yaklaşık araçla 5 dakika uzaklıkta, bu eşsiz güzelliğe tanıklık edip, konaklamak için otelimizi tercih edebilirsiniz.
Tekirdağ’ın en gözde tatil yerlerinden biri olan Kumbağ, İstanbul’a çok yakın bir konumda olduğu için sıklıkla rağbet görüyor. Şehir karmaşasından kaçmak isteyenlerin yoğun bir şekilde ilgi gösterdikleri Kumbağ, özellikle yaz aylarında tatil yapmak ve hafta sonlarını güzel değerlendirmek adına tercih edildiğini söyleyebiliriz. Eski bir Rum yerleşimi olan köy, son zamanlarda turizmle beraber büyüyüp gelişmektedir. Tekirdağ’a 11 km mesafede yer alan Kumbağ, sadece denizi, kumu ve güneşi ile değil, aynı zamanda çam ormanlarıyla da adından sıkça söz ettiriyor. Hatta sadece yaz aylarında değil kış aylarında da sık sık ziyaret edilen bölgede, otelimizde konaklayıp bu güzel yerin tadını çıkartabilirsiniz. Çam ağaçlarının altında mangal yakıp piknik yapabilir, alışveriş merkezlerinde alışveriş yapabilir, otelimizin cafe&pub kısmında canlı müzik ile dilediğiniz gibi eğlenebilirsiniz.
Mimar Kazım Tahsin tarafından 1927 yılında yaptırılan bina, 1976 yılına kadar Vali Konağı olarak kullanılmış. İki katlı olan bu bina, 1992 yılından itibaren Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi olarak faaliyet göstermeye başlamış. Tekirdağ ve çevresinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda elde edilen buluntuların sergilendiği müze, Tekirdağ’ın tarihini daha yakından tanımanıza yardımcı oluyor ve geçmiş dönemlere dair izleri keşfetmenizi sağlıyor. Müzede; taş eserler salonu, arkeolojik küçük eserler salonu, etnografya bölümü ve açık teşhir bölümü olmak üzere 4 ayrı salon vardır. Taş eserler salonunda; Tekirdağ ve çevresindeki kazı çalışmalarından elde edilen heykeller ve adak stelleri gibi eserler yer alıyor. Arkeolojik küçük eserler salonunda; tarih öncesinden Bizans Dönemi’ne kadar kullanılmış olan süs eşyaları, mutfak eşyaları, madeni paralar, ok ve mızrak uçları gibi eserler yer alıyor. Etnografya bölümünde; Osmanlı Dönemi ve yakın dönemde kullanılan giysiler, takılar, silahlar ve yöreye ait eserler sergileniyor. Müzenin bahçesi olan açık teşhir bölümünde ise; Helenistik, Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait mezar taşları, yazıtlar, lahitler, kabartmalar ve heykeller sergileniyor. Ayrıca bahçenin bir bölümü dinlenebilmeniz için ayrılmış olup, içerisinde bir çay bahçesi vardır. Aynı zamanda müzede; 4 bin 863 arkeolojik eser, 17 bin 129 sikke ve 1909 etnografik eser olmak üzere toplamda 23 bin 901 eser bulunuyor. Bu tarih dolu gezide sizleri CSK Otel’de misafir etmek isteriz.
Barbaros Caddesi üzerinde yer alan bina, eski bir Osmanlı konağı olup, 1720-1735 yılları arasında yaşayan Macar Prensi II. Frenc Rakoczi’nin evidir. Bir zaman sonra Macaristan Hükümeti tarafından satın alınan bina, 1932 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Hem mülkiyeti hem de içindeki eşyaları ile birlikte Macar Hükümeti’ne ait olan Rakoczi Müzesi, 1982 yılında ziyarete açılmıştır. Müze içerisinde; Rakoczi’nin kişisel eşyaları, yağlı boya resimleri, ailesine ait eşyalar, Türk-Macar ilişkilerini ve halk sanatlarındaki birlikteliklerini simgeleyen eserler ile o döneme ait belgeler yer alıyor. Bu tarihsel yolculukta Tekirdağ’ı yakından tanımak için sizleri CSK Otel’e bekleriz.
Ünlü şair Namık Kemal’in 1840 yılında Tekirdağ’da doğduğu bu ev, Tekirdağ Belediyesi ve Namık Kemal Derneği tarafından restore edilerek müzeye dönüştürülmüştür. Namık Kemal’in anısını yaşatmak için 1993 yılında hizmete açılan Namık Kemal Evi, 19. yüzyıldan kalma bir Osmanlı evidir. Aslına uygun bir şekilde inşa edilen bu müzede; şaire ait eserler, belgeler, resim ve tablolar sergileniyor. Bunun yanı sıra müzede; Tekirdağ’ın mutfağı, baş odası ve yatak odasını yansıtan etnografik eserler de bulunuyor. Aynı zamanda Namık Kemal ile ilgili yazılmış eserleri de görebilme imkanına sahipsiniz. Tarihsel bu yolculukta, Tekirdağ’ı daha yakından tanımanız için sizleri otelimize bekleriz.
Rüstem Paşa Camii, 1546 yılından günümüze kadar gelen önemli eserler arasında yer almaktadır. Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı, Mihrimah Sultan’ın eşi Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Yıllara meydan okuyan camide Osmanlı sanatının en güzel örnekleriyle karşılaşılmaktadır. Lale motifli çinileri ziyaretçileri büyülemektedir. 1800’lü yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarından sonra, günümüze kadar aslını korumayı başaran yapılar arasında yer almaktadır. Mimar Sinan’ın ustalık eserlerinden biri olan Rüstem Paşa Camii, tek kubbelidir. İçi aydınlık ve ferahtır. Yan tarafında bulunan Kapalı Camii bölümü haricinde içerisinde, kervansaray, hamam, medrese ve dükkanlar bulunmaktadır. Dükkanların bulunduğu kısım Bedesten olarak bilinmektedir. Osmanlı’nın Pazar yeri ve dükkanların bulunduğu bu yer yine Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Ziyarete açıktır. Bu tarihsel yolculukta sizleri CSK otel’e bekleriz.
Mavi ile yeşilin iç içe olduğu Kumbağ, Naip, Yeniköy çevresindeki Ganos dağları parkurları, doğa yürüyüşü yapmayı sevenler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Bu parkurlar tamamen bakir bölgelerden geçmekte ve doğayla birleşmek için müthiş bir fırsat sunmaktadır. Ormana yakın olan otelimizde TREKKİNG yorgunluğunu atmak için sizleri CSK Otel’e bekleriz.
Araç ve insanın normal yollarla ulaşamadığı doğa harikası Naip Şelalesi yıllarca kendini dış etkenlerden korumuş. İnsan elinin değmediği şelaleler Ganos Dağları’ndan gelen suların Marmara Denizi’ne akması sonucu oluşmuş. Kanyon üzerinde 10’na yakın şelale’den biri. Ganoslar’dan çıkan sular bir süre sonra da şelaleleri oluşturduktan sonra yer altındaki bir obruğa giriyor. Obrukların arasından ise sular Marmara Denizi’ne ulaşıyor. Oldukça gür şekilde akan şelaler TREKKİNG için de tercih ediliyor ve doğaseverler için müthiş bir fırsat olarak biliniyor.